Blog

Terapiye başlamaya karar vermek, cesaret gerektiren ve çoğunlukla uzun süre ertelenen önemli bir adımdır. Bir psikolog randevusu almayı düşünüyor ancak “İlk seansta ne anlatacağım?”, “Ya anlatacak bir şey bulamazsam?”, “Terapist benim hakkımda ne düşünecek?” gibi endişeler taşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Bilinmezlik, her zaman kaygı yaratır. Bu yazının amacı, o ilk seansın…

Patronunuzun hafta sonu için verdiği ekstra işe “Peki,” demek. Arkadaşınızın aslında katılmak istemediğiniz davetine “Geleceğim,” demek. Aile üyelerinizin kişisel alanınıza müdahale eden yorumlarına sessiz kalmak. Çoğumuz için “evet” demek, “hayır” demekten çok daha kolaydır. Reddedilme korkusu, bencil görünme endişesi veya karşı tarafı hayal kırıklığına uğratma suçu, bizi kendi ihtiyaçlarımızı ikinci…

“Çok yorgunum.” Bu cümleyi son zamanlarda ne sıklıkla kurdunuz? Modern yaşamın hızı, sürekli “meşgul” ve “üretken” olma baskısı, iş ve özel hayat arasındaki sınırların (özellikle evden çalışma ile birlikte) bulanıklaşması… Hepimiz zaman zaman yoruluruz. Ancak tükenmişlik (burnout) sendromu, Cuma akşamı hissedilen “haftanın yorgunluğu”ndan çok daha derin ve ciddi bir durumdur.…

Yakın bir arkadaşınız iş yerinde önemli bir hata yaptığında ve kendini kötü hissettiğinde ona ne dersiniz? Muhtemelen şöyle cümleler kurarsınız: “Bu herkesin başına gelebilir,” “Bu senin kötü bir çalışan olduğun anlamına gelmez,” “Sadece bir hata yaptın, telafi edersin,” “Kendine bu kadar yüklenme.” Peki, siz aynı hatayı yaptığınızda kendinize ne dersiniz?…

Günlük dilde “depresyondayım” kelimesini sıkça kullanırız. Kötü geçen bir günün, can sıkıcı bir olayın veya bir ayrılığın ardından moralimizin bozuk olmasını bu kelimeyle ifade ederiz. Ancak günlük üzüntü ile klinik depresyon (majör depresif bozukluk) arasında çok önemli bir fark vardır. Üzüntü, hayatın normal ve sağlıklı bir parçasıdır; belirli bir olaya…